ENERJİ
20 Eylül 2023

Kalyon Karapınar GES Çölden Meraya Dönüşüyor

Yenilebilir enerji sektörünün öncü kuruluşlarından Kalyon Enerji ülkemizde bir ilke imza atarak, Kalyon Karapınar Güneş Enerjisi Santrali sahasını küçükbaş hayvanların otlaması için kullanımına açtı. Sürdürülebilir yeşil bir geleceği iş hedeflerinin merkezine koyan Kalyon Enerji, “Güneşin altında iki dost” söylemiyle dünyada benzeri olmayan “Otlatma Pilot Uygulaması”nı hayata geçirdi. Uygulamada hedef, güneş panellerinin gölgeleme etkisinden faydalanarak çölleşmiş toprağı koyunların otlatılabileceği meraya dönüştürmek.
Kalyon Enerji uzmanları öğrencilere; doğal güzellikleriyle bilinen, SİT alanı ve RAMSAR alanı olan Meke Maar Gölü’nde, iklim değişikliği, yeraltı suyu üstündeki baskı, gölün biyoçeşitliliği, atık ayrıştırma, yenilenebilir enerji ve sürdürülebilirlik konularında eğitim verdi.
Sürdürülebilirlik ilkeleri ışığında, ülkemizin yenilebilir enerjide kalkınmasını destekleyen Kalyon Enerji, dünyanın 6’ncı, Avrupa’nın en büyük güneş enerjisi santrali Kalyon Karapınar Güneş Enerjisi Santrali’ni (GES) küçükbaş hayvanların otlaması için kullanımına açarak, ülkemizde bir ilke imza attı. Kalyon Karapınar GES’te yapılan “Otlatma Pilot Uygulaması” ile hem yenilenebilir enerji hem de hayvancılık/tarım endüstrilerine fayda sağlanarak, çevre dostu çifte kazanç sağlayan bir proje hayata geçirildi. Uygulama ile bölge çobanlarına uzun mesafeler giderek ulaştıkları otlaklara alternatif bir saha sunularak verim artışının önü açıldı.
“Güneş enerjisi santralimiz güneş çiftliğine dönüşecek”
“Otlatma Pilot Uygulaması” hakkında bilgi veren Kalyon Enerji Yönetim Kurulu Üyesi ve CEO’su Dr. Murtaza Ata, “Ülkemizde bu boyutta bir tesiste ilk kez bir hayvan otlatma uygulaması hayata geçirildi. 2 bin 600 futbol sahası büyüklüğünde, 3,5 milyon panelden oluşan Kalyon Karapınar GES’te, 70 koyun ile başlayan 600 koyuna kadar ulaşan deneme çalışmalarımız sorunsuz bir şekilde tamamlandı. Çitlerle çevrili bir güneş parkı, sunduğu otlak, gölge ve koruma ile koyunlar için ideal bir ortam sunuyor. Hayvanlar uzun mesafeler giderek ulaştıkları otlaklar yerine sahamıza daha kolay erişiyorlar, bu da et ve süt verimlerinde artış sağlıyor. Otları mekanik veya manuel olarak biçmek yerine koyunlarla biçmek de hem ekolojik hem maliyet olarak daha avantajlı. Alandan mümkün olan en üst seviyede yararlanılması için komşu köylerimizdeki sürü sahiplerimize de sahamızı açacağız. Güneş enerjisi santralimizin bir güneş çiftliğine dönüşmesini teşvik edeceğiz” dedi.
“Paneller ve hayvanlar sayesinde vasıfsız arazi, yemyeşil olacak”
Kalyon Karapınar GES’in, yüzey suyu ile örtülü olması ve tuz oranının fazla olması nedeniyle Türkiye’nin en vasıfsız arazisi üzerine kurulduğunu ve Mart 2023 tarihinde tam kapasite hizmete girdiğini anlatan Ata, “Arazi tarımsal üretim ve hayvancılık için elverişli değildi. Ancak zaman içinde toprağın veriminde ve bitkisel çeşitlilikte artış gözlemledik. Güneş panellerinin gölgelemesi sonucu, mikro iklim oluştu, sıcaklık kontrolü sağlandı ve toprak tabakasının su tutma kapasitesinin artması ile verimi de arttı. Panellerin varlığı biyolojik çeşitlilik için uygun şartlar sağladı. Bu durum sahamızı etrafımızdaki çiftliklere açmamıza imkân tanırken, koyunların toprağı gübrelemesiyle de uzun vadede, yemyeşil bir saha görebilmemiz mümkün olacak” diye konuştu.
“Projenin ülkemizde yaygınlaşması için tüm deneyimlerimizi paylaşmaya hazırız”
Tüm dünyada yenilenebilir enerjiye olan talebin arttığını belirten Ata, “Gelecekte güneş santralleri ülkemizin enerji üretiminin çok önemli bir parçası haline gelecek. Enerji üretimi ile hayvan otlatmayı entegre bir hale getirmek, santrallerin kurulacağı bölgelerde daha sürdürülebilir bir yaklaşımın geliştirilmesini ve tüm paydaşlar açısından bir kazan kazan durumunu ortaya çıkarıyor. Bu şekilde entegre bir yaklaşımla arazinin kullanma verimliliği de artıyor” dedi.
Otlatma Pilot Uygulamalarını, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile paylaştıklarını kaydeden Ata, “Yaşanabilir bir dünya için hepimizin sorumluluk alması gerektiğinin şart olduğunu bilerek, bir ilke imza atmanın gururunu yaşıyoruz. Türkiye'de mera ve otlatma üzerine çalışan sivil toplum örgütleri, girişimler ve kurumlarla iş birlikleri geliştirmek için görüşmelere başladık. İlerleyen süreçte projenin ülkemizdeki tüm GES’lerde uygulanabilmesi için de tüm verilerimizi ve deneyimlerimizi ilgili tüm paydaşlara açmaya hazırız. Sürdürülebilirliği birçok yönüyle ele alarak, sorumluluklarımızı yerine getirmek için araştırmalarımıza devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
“Mühendislerimiz çobanlarımız el ele sahada”
Projenin pilot uygulamasıyla ilgili gözlem ve bulguları aktaran Dr. Murtaza Ata, “Bölgemizde bulunan çiftliklere sahamızı açarak, hayvanlara çok daha yakın ve konforlu otlatma imkânı sunduk. Otlatma denemeleri boyunca çobanlara düzenli saha tanıtım eğitimleri verdik. Sabahın erken saatlerinden itibaren mühendislerimiz ve çobanlarımız sahada birlikte hareket etti. Gün sonunda merayı kullanan köylüler, çobanlar ve sürü sahipleri ile deneyimleri üzerine görüşmeler gerçekleştirdik. Ot verimi, sürü davranışları ve koyunların saha ile etkileşimlerini gözlemledik ve olumlu sonuçlar aldık. Bundan sonra da biyoçeşitliliği takip edeceğiz, çiftçilerimizin hane ekonomilerine katkısını izleyeceğiz. Ülkemizde, GES alanlarının otlatma ile entegre hale getirilmesi ve yaygınlaştırılması için çalışmalar yapacağız” şeklinde konuştu.